13 Mart 2014 Perşembe

Barselona, Bölüm 4: Güneş toplamak

Barselona'da hava 19 derece. Pırıl pırıl, iç ısıtan bir güne uyanınca aklına gelen ilk şey de plaja ulaşmak oluyor tabi. Bugün Leo'ya ait. O ne emrederse o olacaktı. Zaten uyandığından beri plaj sayıklıyordu.

5 saat kadar plajda takıldık. Oynadık, siesta yaptık. Güneşe doydum, kemiklerim ısındı. 

Sadece güneşe değil paella'ya da doymak demek benim için Barcelona'nın plajı. Hep uğradığım mekan : L'escamarla. Aklımda olup ya yer olmadığından ya da rezervasyon yaptırmayı unuttuğumuzdan gidemeyip aklımda kalan yer ise Escriba. Zaten çok yakınlar. Aslında sahile inince gidilebilecek biraz daha havalı ve de denize bir nebze daha yakın mekanlar da var.

L'escamarla 'da paella konusunda hiç hayal kırıklığı yaşamadık. İspanyolların yemek saatinde gidecekseniz uzun bir bekleme süresine razı olmak durumundasınız veya rezervasyon yaptıracaksınız. Keza bu memleket insanları beklemeye alışkın ama bizde bu sabır yok, alışmışız herşeyin anında olmasına. Yalnız rezervasyon saatinize de sadık kalın yoksa yine uzuuuun bir süre beklemek var kaderde.

Biz elbette ki rezervasyon yaptırdık. Kardeşim bu gibi durumlarda Maria takma adı ile rezervasyon yaptırıyor :). İsim sempatik olup fayda sağladığından değil, kendi ismini heceleme zahmetinden kurtulmak için. Yani özetle Maria, Leo ve ben L'escamarla'daydık bugün. 

Mekan gayet yalın. Hatta sıradan bir tasarımı olduğu söylenebilir. Yemek dışında gözünüzü gönlünüzü eyleyecek birşey yok. 



Bu sefer çok edepli davrandım. Oysa genelde kendimi kaybederim ve her aklıma geleni sipariş ederim. Kardeşimle stratejik davrandık. Sadece paella ve salata. Ve tabii ki yanında Tinto de Verano 'Red vine of Summer'. Paella her ne kadar 2 kişilik dense de rahatlıkla 3 kişiyi doyurur. Her seferinde yarısı heba oluyordu, bu sefer zafer bizim oldu. Gururluyuz. 
 

Ama itiraf etmeliyim ki şu ana kadar yediğim en muhteşem paella Laura'nın babası tarafından yapılandı. Torreblanca'ya yazlığına ziyarete gitmiştik, minik bir sahil kasabası. Koca bir tepside saatlerce uğraşarak hazırlamıştı. Paella'nın orjinalinde aslında farklı etler karışık halde olurmuş. Av hayvanları, deniz mahsulü hatta sebze. Çünkü yokluk zamanı yemeğiymiş, evde ne varsa onları karıştırıp hazırlanan bir yemek. İşte bu orjinaline sadık versiyon muhteşemdi. İçinde av hayvanları olduğunu duyunca bir tereddüt etmiştim ama sonra parmaklarımı yiyecektim. Maalesef çok kalabalık olduğumuzdan 2 kaşıkcık yedim, hala içimde bir derin yaradır. 

Kapanışı da tatlı ve cortado ile yaptık.



 

L'escamarla 'da tabakta prinç tanesi bırakmadık. Anneannem görse gurur duyardı. Ne de olsa çocukluğumuz tabakta bıraktığımız prinç tanesi kadar çocuğumuz olur korkusuyla geçti kendisinin katkılarıyla. Anneannem aramızdan ayrılalı bugün tam 8 yıl oldu, 8 koca yıl. Onun olmadığı bu 8 yılda hayatımda çok fazla şey oldu neşeli ya da hüzünlü. Ama hepsi eksik kaldı. Ve hayatımda bundan sonra olacak bazı anlar da hep eksik kalacak. Hayat akıyor akmasına, biz de tadına varıyoruz da gidenin yeri öyle boş kalıyor işte. Bazı şeyleri en çok o bilsin istiyorsun ama hevesin kursağında kalıyor. İyi ki vardın anneanne. Yokluğunda eksiğim ama sen olmasaydın daha da eksik olurdum.


Devrim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder