2 Mart 2014 Pazar

Ferran Adria aşkına!




Ferran Adria, çok ünlü bir Katalan aşcı. Mutfağın Salvador Dali'si diye anılıyor. Sürrealist olduğunu anlıyoruz buradan hemen. Anthony Bourdain  de ziyaretine gitti ve çok da enteresan bir program yaptı kendisi ile. Adria’nın programı kabul etme şartlarından biri bizzat Anthony`nin mutfakta çalışmasıymış. Kıskandım. Home TV'de denk gelmek mümkün olabilir. 

Ferran `in kendisi kadar ünlü restaurant ElBulli bir süredir kapalı, sanırım 3 yıl oldu belki daha da fazla. Bir vakfa dönüştü iş. Aslında 2014'de restorantı yeniden açması gerekiyordu ama bu konuda bir bilgi bulamadım. Bu sefer tamamen yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir menü ile dönecekti. Aslında vakfın da amacı biraz bu, yaratıcılık. Bir laboratuarda bu konuda geliştirmeler yapmak. Ferran, deneysel bir aşcı. Farklı malzemeler ile bildik tadları yaratmak tutkularından biri. Çizgi dışı ve gelenekselden oldukça uzak bir tarzı var. Çok da entersan bir hikayesi var okumanızı tavsiye ederim. 

Biz kardeşimle çok uğraşmıştık El Bulli`ye rezervasyon yapabilmek için. Hatta ben duygu yüklü mesaj bile attım ama olmadı tabi.

Oradaki umutlar bitti derken kardesi Albert Adria ile Barcelona’da iki mekan birden acti. Tickets ve 41 Experience. Biri snack bar diğeri ise Tapas bar. Ana sahnede  Albert Adria olmakla beraber  Ferran`ın da desteği var. Aslında artık El Bulli Vakfı projesi. İşin bir felsefesi ve aslında kültürlerine sahip çıkmaya dayanan bir de hikayesi var. Her iki mekan da belirli bir konsepte dayalı olarak  bu şekilde tasarlanmış.  

Ben de tabii ki  bu mekanların peşine  düştüm. Asıl plan 41. yaşıma çok sevgili 3 arkadaşımla 41 Experience`da girmekti veya Tickets. Hatta uçak ve yemek de benden diye koca bir söz de verdim.. Ancak ekildim be blog L..

Neyse yılmadım. 11 Mart’da Tickets`da 2 kişilik yer bulunca hemen rezervasyon yapıldı. Kardeşim halletti keza zaten kendisi Tickets’ın dibinde oturuyor. Hemen seyahati de organize ettim,  kardeşime gitme planım vardı, tarih süper denk geldi. 

Ve.. Ben bir isteğimi gerçekleştiriyorum. Tickets`da tadım yapacağım. Bu deneyimde bana yemek konusunda bir gustosu olan Luis eşlik edecek. O akşam süper geçer. Ben de kendimden geçerim. An itibarı ile bile midemde  kelebekler uçuşuyor düşündükçe.. Elbette tüm detayları yazacağım. Ama fotoğraf çekmeyi unutabilirim.

Barcelona benim için zaten yemek demek. Deniz mahsulleri konu olunca  gözüm kararıyor, kendimi kaybediyorum. İçimden tanımadığım bir ben çıkıyor. ‘Garson, getir bütün menüyü’ diyesim var. Hatta bir defasında Cerveceria Catalana`da garson bana bir dur deme ihtiyacı hissetti. Adamı haşladım. Hepsini de yedim. Aldığım 1-2 kilonun ne önemi var ki? Her gramına  değdi.

La Flauta`da yediklerimi söylemek bile istemem. Orası benim için doyumun son noktası… Görmezsem gitmezsem uykularım kaçar..Ne yediğimi de yazacağım ama bilemedim yazmamak mı gerek..

Cuma akşam Barcelona'ya uçuyorum. O zamana kadar bir Ferran yemeği yapmam mümkün görünmüyor. ben bu haftayı salata ile geçiririm..  8-12 Mart yemek şölenine aç kalarak hazırlanayım..

Devrim  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder