4 Mart 2014 Salı

Bu ara sadece kendimi yiyorum

Evet. Aynen böyle işte. Blogun mu var derdin var. Hayatta bir işi de sorumluluk duygusunu bir kenara atıp yap Devrim. Kimseye karşı sorumluluğun yok, hergün birşey yazman gerekmiyor. Bunun bir sonraki adımı da insanlar okuyor diye maskeler takınıp yazmak çizmek. Oysa ben bu blogu biraz hayattan, biraz beynimde dolanan ve bir türlü susturamadığım sesten, kontrollü halimden kaçmak için de yazmak istedim. Çünkü herkese açık ortamda bunları anlatmak hiç ben değil bir tarafı ile. Belki de yazdıklarım zaten ben değil.. Neyse..

Aklımda sürekli blog var. Bugün de yemek yapmadım telaşı, ne yapsam telaşı, aman ihmal ediyorum telaşı. Stres stres..

O sebeple açıklıyorum. Ben sürekli birşey yazamam. Lütfen böyle beklenti olmasın. Şimdi böyle yazınca da nasıl bir kendini önemli hissetme halidir diye kendimle dalga geçesim geldi?  Herkes de ekran başında heyecanla bekliyordu.

İki satır yazınca psikolojik olarak rahatladım ama.

Kitaplarımın fotoğrafını koyasım geldi aslında. Hepsini tek tek çok seviyorum. Kasım sonunda evdeki büyük temizlik sırasında tüm okuduğum kitapları koliledim vermek için ama bu yemek kitaplarından vazgeçemedim. Belki de bunlarla işim henüz bitmediği için. Kolilediğim kitapları da bir tanıdığa gidecek olmasa veremezdim sanırım. Kitaplarım onlara benden iyi bakacak birinde, Bekir bey'de..

İşte benim kitaplarım. Leon'lar sanat eseri gibi. Sayfaları, düzenlemeler, hikayeler.  Bir ara onları da anlatırım. Bu akşam tamamen günah çıkartma seansı.

Devrim
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder